ÇEVRE MÜHENDİSLERİ BİLİŞİM PORTALI
  Su temini
 
Biyosfer için en gerekli maddelerin basinda su gelir. Toplum yasaminda hiçbir madde onun yerini karsilayamaz. Bir insanin biyolojik ihtiyaçlari için günde 2 lt suya ihtiyaci vardir. Yeryüzünde iklimin, yasamin, havanin ve topragin fiziksel ve kimyasal özelliklerinin biçimlendirilmesinde suyun rolü çok büyüktür. Dünyada su rezervleri tükenmez bir özellik göstermektedir. Okyanuslar, denizler, göller, akarsular, batakliklar, yer alti sulari ve buzullar dünyanin baslica su kaynaklaridir. Yeryüzünde su bol miktarda olmasina ragmen içme suyu pek fazla degildir. Içme sulari yer alti ve yerüstü kaynaklari olmak üzere iki kisma ayrilirlar. Yer alti sulari genelde alinip dogrudan içilebilen sulardir. Yer üstü sulari ise nehir, dere, göl ve baraj sularidir. Fakat bunlar genellikle kirlidir.Bu kaynaklarin kirlenmelerinin baslica

nedenleri olarak asiri nüfus artmasi sonucu ortaya çikan sehirlesme olgusu ve endüstrilesme gösterilebilir. Bunlar yalniz içme suyu rezervlerini degil insanlari, su canlilarini, akarsulari, gölleri ve denizleri kirletirler. Yer üstü sularinin kirlilik dereceleri daha çok geçtikleri ve üzerinde bulunduklari topraklara ve yakin çevrelerinde bulunan fabrikalara ve yerlesim birimlerine baglidir.

Sularin Kirlenmesiyle Ortaya Çikan Hastaliklar:


Sular biyolojik kirlenme sonucunda önemli bir hastalik kaynagidir. Sularda fenol türevleri, kursun ve amonyak asagidaki hastaliklara neden olurlar.

Fenol Türevleri: Beyin ve dolasim sisteminde bozukluklar, böbrek yetmezligi, bogazda siddetli yanma kusma, mide kanamasi, idrarda azalma, mide kramplari ve solunum durmasi gibi hastaliklara neden olurlar.

Kursun: Beyin, böbrekler, karaciger, kemik iligi ve bagirsak sistemi ile ilgili hastaliklara neden olur.

Amonyak: Bogaz, yemek borusu ve bagirsak sisteminde tahrisler, bulanti, kusma, mide agrilarina neden olur.

En iyi sular kaynak sularidir. Ancak miktar bakimindan yeterli degildir. Bunun yaninda kuyu sulari da içmek için uygundur ama miktar bakimindan yetersizdir. Her iki kaynakta hiçbir isleme tabi tutulmadan içilebilir sulardir. Ancak büyük yerlesim merkezlerinde bunlar ihtiyaci karsilayamadigindan nehir, göl ve dere sularindan yararlanilir. Bu tip sularda miktar bakimindan yeterli olmalarina ragmen kalite bakimindan yeterli degildirler.Bunun için bazi ön islemlerden geçmeleri gerekir. Bunlardan birkaç tanesi;


a) Al2(SO4)3 ilavesi

cool.gif Flokülasyon (Yumaklar halinde çökme)

c) Dinlendirme

d) Kum tabakasindan süzme

e) Klorlama ve Florlama

f) Depolama

g) Saglikli bir içme suyu sebekesiyle dagitma islemlerinden geçer.


Dere ve göllerden alinan sular bulanik bir yapiya sahiptir. Bulanik suda bulunan süspansiyonlardan ileri gelir. Ayrica süspansiyonlardan baska koloidal parçaciklarda ihtiva ederler. Süspansiyonlar dinlendirme sonucu çökerler. Fakat koloidler çökmezler. Ayrica gözle görülmedikleri için suyu bulaniklastirmazlar. Koloid parçaciklarin çökmesi için Al2(SO4)3 kullanilir. Al(OH)3 halinde çökerken süspansiyon ve koloidleri sürükler ve çöktürür. Koloidal maddeler negatif yüklü olduklarindan +3 degerlikli Alüminyum ve demir kullanilir. Bu elementlerin genellikle sülfat ve klorür gibi bilesikleri suya eklendiginde sudaki alkallilite ile birleserek metal hidroksitleri olustururlar ki bu hidroksitler normal Ph’larda oldukça az çözünen ve çökebilen maddelerdir. Bu proses esnasinda Alüminyum hidroksit hainde çökerken, ayrica Organik maddeleri ve büyük ölçüde bakterileri de birlikte sürükler. Ancak suda eser oranda kalmasi muhtemel bakterilerde sehir sebekesine verilmeden önce klorlama yolu ile öldürülürler.

Hidroksitlerin izoelektrik noktalari normal Ph degerlerinde olup çökeltiler Koloid akregatlarini da birlikte çökeltirler. Böylece sistemin uygun bir hizla karistirilmasiyla iri askida kalan parçalar çökelti parçaciklariyla çarpisir onlara yapisir veya olusan doku içinde yakalanir. Büyüyen floklarin bir parçasi haline gelirler. Ince koloidlere gelince bu mekanizma onlar için yeterli olmayip negatif yüzeysel yüklerin pozitif yüklerle karsilasmasi ve böylece zeta potansiyellerin (Sifira) indirilmesi gerekir. Olusan metal hidroksit reaksiyonlarini asagidaki denklem ile ifade edebiliriz.

BmAn + mnOH- à mB(OH)n + nAm-

B(OH)n Bn+ + nOH-

1) Koloidlerin zeta potansiyellerini giderebilmek için metal hidroksitin az miktarda hidrolizi yeterlidir.

2) Bu hidroliz reaksiyonunun hizi düsük Ph’larda daha fazladir. Böylece olusan yüksek degerlikli katyonlar koloidlerin çift tabakasina girerek zeta potansiyellerini nötralize eder. Böylece elektriksel itme gücünü kaybeden Koloid flok yüzeyinde adsorplanir. Sularin aritilmasinda en çok kullanilan yumaklastirici [Al2(SO4)314H2O] (alüm) madde suya eklendiginde moleküller SO4-2 ye Al+3 ve Al(OH)2+, Al(OH)3 ve Al(OH)4- gibi çesitli alüminyum hidroksit komplekslerine ayrisir.

3) Proseste ayrica PO4 ve SO4 gibi bazi anyonlarda Al ile kompleksler olusturarak hem koagülasyon verimini hem de koagülasyonun gerçeklestigi optimum Ph araligini degistirirler.

Yukarida anlatilan bu olaylar basit denklemlerle anlatilabilir. Al2(SO4)3 suya eklendiginde suyun OH- iyonlari ile zayif iyonize formdaki Alüminyum(III) Hidroksit (Al(OH)3), Hidrojen ve sülfat iyonlari olusturmak üzere birlestigi kabul edilebilir.

Al2(SO4)3 à 2Al(OH)3 + 6H+ +3SO4-

Hidrojen iyonu ortamdan uzaklastirilmadikça Ph’i Al(OH)3’in olusumunun duracagi degerlere düsürür. Dogal sularda bulunan HCO3- asagidaki gibi tamponlayici görevini yapar.

HCO3- + H+ à H2CO3 CO2 +H2O

Yukaridaki denklemlerden yaralanarak su aritimi ile ilgili çok rastlanan ve çok bilinen asagidaki denklem elde edilir.

Al2(SO4)314H2O + 3Ca(HCO3)2 à 2Al(OH)3 + 3CaSO4 + 6CO2 + 14H2O

Sehir sebekesinde sulara önce bir miktar NaF ilave edilir. Florun fazlasindan çekinmek gerekir. Çünkü dislerin çürümesine neden olur.
 
 
  Bugün 13 ziyaretçi (20 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol